Ay: Haziran 2012
Haksız mıyım?
Bu yazıyı yazmama sebep olan haberle başlayalım: Mecburi hizmet kurası atamalarında büyük hata! Tababet çileler yoludur desek, yanılmış olmayız herhalde. Üniversitede bahar şenlikleri başlar; komite, kurul, finaller o zamana denk gelir “oh” diyemezsiniz… Tıp fakültesi biter, mecburi hizmet ataması olur “oh” diyemezsiniz… Uzmanlık biter, yine mecburi hizmet ataması olur “oh” diyemezsiniz… Tahminimce ölünce de “ayrı muamele”…
Şemsi Paşa Pasajında Sesi Büzüşesice Doktorlar
Okuyabildiniz mi? Belki bir kısmınız okuyabildi, bir kısmınız okuyamadı… Şimdi derin bir nefes alın, sesinizi dışa vurun ve okuyun. Ne oldu? Okuyabildiniz mi? Kolay olmuyor öyle değil mi? Tıp okumak da böyle bir şey işte. Dışarıdan bakınca okuması kolay ama iş başa düşünce zor. Hayat acımasız, hayat dengesiz, hayat adaletsiz. Biz sadece emeğe saygı istiyoruz.…
Söyle buldun mu?
Yıl 1986… Hani Türkiye’de aile ilişkilerinin bozulmadığı, topyekün fakir ama mutlu olunan yıllar. Daha üç koyup beş almayı akıl edemeyecek kadar saf olduğumuz dönemler… Tek kanalın verdiğini aldığımız bir çağ…