Çin Aşısı oldum, işe yaradı mı?

Uzm. Dr. Özgür Niflioğlu’nun tıp, sağlık ve ülke gündemine ilişkin fikirlerini içeren köşe yazıları
COVID-19 ön tanısıyla hastaneye başvuran binlerce hastanın kullandığı ilaçlar yapay zeka sistemi ile incelendi. Melatonin takviyesi alanların korona testlerinin pozitif çıkma ihtimalinin daha düşük olduğu gözlendi.
Geçmiş Olsun ❤️ İzmir ❤️
Yazmak için bekledim,
Tam bir hastamı muayene edecektim ki,
İzmir’de deprem olduğu haberini aldım,
Hayırdır inşallah dedim,
Diyelim Kadıköy’de kalp krizi geçirdin öleceksin,
Dediler Cerrahpaşa Tıp’a gideceksin,
Tıpış tıpış Avrasya Tüneli’nden geçecek,
Geçmeyenin de parasını ödeyeceksin!
Neden?
Tünelin ihale şartnamesinden…
Neyse dedin geldin Cerrahpaşa’ya…
Çünkü Türkiye’nin en iyi tıp fakültelerinden biri burada…
Bir baktın kapıda kocaman tabela!
Taşındık Silivri’ye,
Yani 69 kilometre öteye!
Bir an düşüneceksin koca koca hocaları, Silivri’de içeri mi attılar!
Yok artık diyorsun ama,
Unutma ki bir ara suçsuz yere bunu da yaptılar!
Neyse dedin unuttun kalp krizini,
Gel şimdi anlatayım sana bu bölücü zihniyeti!
İstanbul Üniversitesi…
Hani Aziz Sancar’ın tıp eğitimi gördüğü
Genetik çalışmaları sebebiyle aldığı nobel ödülünü hediye ettiği üniversitesi…
Bugün genetik test yaptırmak istesen,
Tutuştururlar eline istemi,
İstikamet doğru Samatya Devlet Hastanesi…
Neden?
Avrasya Tüneli’ne, Osmangazi Köprüsü’ne geçiş garantisi diye milyonlar akıtan hazinemiz,
Bu fakültelere bir dirhemi çok görür de ondan!
Battıkça batar fakültelerimiz…
Koca koca hocaların odasının çatısı akar,
Ama onlar ayıp olmasın,
Fakülteye laf gelmesin diye susar!
xxx
Bir de Çapa Tıp meselesi var ki,
Biliyorum esas adı İstanbul Tıp diyeceksin,
Ama bilir misin ki Rumca çıpa’dan türemedir,
Göbek bağı demektir…
Vakıf Gureba hastanesinde vaktiyle çok doğum olunca,
Semtin köklü tıp fakültesinin adı,
Böyle söylenegelmiştir.
xxx
Bugün yapılmak istenen,
Milyonlarca hastayı, on binlerce doktoru yetiştiren bu kurumların göbek bağını erken doğumla keserek,
Onları öldürmekten başka bir şey değildir!
Yoksa hastaları sermaye,
Hastalıkları ise kazanç kapısı gören,
Hasta garantili Japon işi,
İki-telli şehir hastanelerini,
Kiminle nasıl dolduracaklardır öyle değil mi?
Kalbimiz krizde,
Göbek bağı kesilmek üzere,
Hocalar ve öğrenciler ayakta,
Vatandaş derin uykuda,
Yapılmak istenen ise büyük tıbbi hata!
Üzücü olan ise şu:
Üniversiteler bölünmüş kimin umrunda?
Kalp krizi geçirirken hatırla!
Uzm. Dr. Özgür NİFLİOĞLU
İç Hastalıkları ve Fitoterapi Uzmanı
Obezite – Diyabet
23 nisan
Günlerdir elinde buz beyazı sürahi, gidip geliyordu. Ama işe yaramıştı. Sonunda her gün suladığı fasülyeler filiz vermişti.
Bir an duraksadı ve tepeye doğru yükselen güneşe dikkat kesildi.
Kış bitiyordu, bu sefer bahar gelmişti.
Cuma selası gökyüzünde bir huşuyla yayıldı. Hacı Bayram-ı Veli Cami’sinin avlusunda kıpır kıpır ama kendinden emin bir telaş vardı.
Malumun ilanını dünyaya duyuracak o sesi çıkarma görevi, henüz otuzlu yaşlarında bir grup adamın omuzlarına yüklenmişti. Aylardan nisan, günlerden cuma, yıl bin dokuz yüz yirmi idi.
Sarayına tıkılan ülkesini parsel parsel satan bir haine başkaldırıydı meclis.
Milli egemenlikti.
Şerefti.
Onurdu.
Adaletti.
Emperyalizme karşı başkaldırı,
Yokluğa karşı bir varlık ilanıydı.
Çocuktu.
Küçüktü,
küçücüktü.
Zamanla büyüdü önce genç,
Sonra Cumhuriyet oldu.
Yaralandı, örselendi, incindi, darbeye uğradı ama yıkılmadı.
Yıkamadılar.
Milli egemenliğinize sahip çıkın!
Zor kazandık,
Kolay harcamayın!
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu,
Allah, Mustafa Kemal Atatürk’ten razı olsun.
İç Hastalıkları ve Fitoterapi Uzmanı
Obezite – Diyabet