Kategoriler
Köşe Yazılarım

Her şeye rağmen umut var!

Geçmiş Olsun ❤️ İzmir ❤️

Yazmak için bekledim,

Tam bir hastamı muayene edecektim ki,

İzmir’de deprem olduğu haberini aldım,

Hayırdır inşallah dedim,

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Üniversiteler bölünmüş kimin umrunda?

Diyelim Kadıköy’de kalp krizi geçirdin öleceksin,
Dediler Cerrahpaşa Tıp’a gideceksin,
Tıpış tıpış Avrasya Tüneli’nden geçecek,
Geçmeyenin de parasını ödeyeceksin!
Neden?
Tünelin ihale şartnamesinden…
Neyse dedin geldin Cerrahpaşa’ya…
Çünkü Türkiye’nin en iyi tıp fakültelerinden biri burada…
Bir baktın kapıda kocaman tabela!
Taşındık Silivri’ye,
Yani 69 kilometre öteye!
Bir an düşüneceksin koca koca hocaları, Silivri’de içeri mi attılar!
Yok artık diyorsun ama,
Unutma ki bir ara suçsuz yere bunu da yaptılar!
Neyse dedin unuttun kalp krizini,
Gel şimdi anlatayım sana bu bölücü zihniyeti!
İstanbul Üniversitesi…
Hani Aziz Sancar’ın tıp eğitimi gördüğü
Genetik çalışmaları sebebiyle aldığı nobel ödülünü hediye ettiği üniversitesi…
Bugün genetik test yaptırmak istesen,
Tutuştururlar eline istemi,
İstikamet doğru Samatya Devlet Hastanesi…
Neden?
Avrasya Tüneli’ne, Osmangazi Köprüsü’ne geçiş garantisi diye milyonlar akıtan hazinemiz,
Bu fakültelere bir dirhemi çok görür de ondan!
Battıkça batar fakültelerimiz…
Koca koca hocaların odasının çatısı akar,
Ama onlar ayıp olmasın,
Fakülteye laf gelmesin diye susar!
xxx
Bir de Çapa Tıp meselesi var ki,
Biliyorum esas adı İstanbul Tıp diyeceksin,
Ama bilir misin ki Rumca çıpa’dan türemedir,
Göbek bağı demektir…
Vakıf Gureba hastanesinde vaktiyle çok doğum olunca,
Semtin köklü tıp fakültesinin adı,
Böyle söylenegelmiştir.
xxx
Bugün yapılmak istenen,
Milyonlarca hastayı, on binlerce doktoru yetiştiren bu kurumların göbek bağını erken doğumla keserek,
Onları öldürmekten başka bir şey değildir!
Yoksa hastaları sermaye,
Hastalıkları ise kazanç kapısı gören,
Hasta garantili Japon işi,
İki-telli şehir hastanelerini,
Kiminle nasıl dolduracaklardır öyle değil mi?
Kalbimiz krizde,
Göbek bağı kesilmek üzere,
Hocalar ve öğrenciler ayakta,
Vatandaş derin uykuda,
Yapılmak istenen ise büyük tıbbi hata!
Üzücü olan ise şu:
Üniversiteler bölünmüş kimin umrunda?
Kalp krizi geçirirken hatırla!

çapa tıp cerrahpaşa tıp

 

 

 

 

 

 

Uzm. Dr. Özgür NİFLİOĞLU
İç Hastalıkları ve Fitoterapi Uzmanı
Obezite – Diyabet

twitter.com/ozgurniflioglu

 

Kategoriler
Köşe Yazılarım

23 Nisan Kutlu Olsun

23 nisan

Günlerdir elinde buz beyazı sürahi, gidip geliyordu. Ama işe yaramıştı. Sonunda her gün suladığı fasülyeler filiz vermişti.

Bir an duraksadı ve tepeye doğru yükselen güneşe dikkat kesildi.

Kış bitiyordu, bu sefer bahar gelmişti.

Cuma selası gökyüzünde bir huşuyla yayıldı. Hacı Bayram-ı Veli Cami’sinin avlusunda kıpır kıpır ama kendinden emin bir telaş vardı.

23 nisan

Malumun ilanını dünyaya duyuracak o sesi çıkarma görevi, henüz otuzlu yaşlarında bir grup adamın omuzlarına yüklenmişti. Aylardan nisan, günlerden cuma, yıl bin dokuz yüz yirmi idi.

Sarayına tıkılan ülkesini parsel parsel satan bir haine başkaldırıydı meclis.

Milli egemenlikti.

Şerefti.

Onurdu.

Adaletti.

Emperyalizme karşı başkaldırı,

Yokluğa karşı bir varlık ilanıydı.

Çocuktu.

Küçüktü,

küçücüktü.

Zamanla büyüdü önce genç,

Sonra Cumhuriyet oldu.

Yaralandı, örselendi, incindi, darbeye uğradı ama yıkılmadı.

Yıkamadılar.

Milli egemenliğinize sahip çıkın!

Zor kazandık,

Kolay harcamayın!

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu,

Allah, Mustafa Kemal Atatürk’ten razı olsun.

Uzm. Dr. Özgür Niflioğlu

İç Hastalıkları ve Fitoterapi Uzmanı

Obezite – Diyabet

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Neden İstanbul Tabip Odası Yönetimine Aday Oldum ?

Neden İstanbul Tabip Odası Yönetimine Aday Oldum

Neden İstanbul Tabip Odası Yönetimine Aday Oldum?

2011 yılının ilk aylarıydı…

Performans sisteminin dişlileri hekimleri iyice ezmeye başlamış,

Tıpta uzmanlık ve tıp eğitimi istifa eden hocalarla iyice açmaza girmiş,

Sağlıkta şiddetin ilk tohumları atılmış,

Henüz sevgili Dr. Ersin Arslan, Dr. Melike Erdem, Dr. Kamil Furtun ve daha niceleri o acı cinayetlere kurban gitmemişti…

İzmir Tabip Odası’nın Alsancak Kordon’daki rutubetli toplantı salonunda yedi kadar doktor arkadaşla toplanmış, sıfırlanan ek ödemelerin, yok sayılan asistan hekimliğin maruz kaldığı bu durumu nasıl aşacağımızı tartışmaktaydık.

Hatta işler öyle bir boyuta gelmiş ve genç doktorlarda öfke öylesine artmıştı ki; neredeyse her gün toplantı yapar hale gelmiştik.

İşte böylesine bir ortamda yaşadığımız sıkıntıları basına aktarmak istemiş ama bir serçe parmağı kadar bile yer alamamıştık.

Ve yine tesadüf o’dur ki aynı dönemde sıfırlanan döner sermayelerimiz öfkenin hastane bahçelerine taşmasına sebep olmuş ve İzmir’den yayılan genç doktor isyanı dalga dalga büyüyerek tüm yurdu kaplamıştı.

Ve kısılan sesimize inat Türkiye’nin ilk sosyal medya destekli hekim platformu olan asistanhekim.org ‘u kurmuş ve mazlumların sesini tüm dünyaya iki dilde aktarmaya başlamıştık.

Haklıydık ve yaptığımız eylemlerin neticesini alarak büyük kazanımlar elde etmiştik. Bu kazanımlar Türk siyasi tarihindeki sosyal medya destekli ilk sivil toplum hareketlerinden, Türkiye’nin ilk biber gazı tedavi kılavuzuna kadar geniş bir yelpazede hayatlarımıza dokundu.

Bugün hastanelerde ücretsiz girdiğiniz makale okuma sistemleri, her ay aldığınız sabit döner sermaye ödemeleri, tıpta uzmanlık eğitimi çekirdek değerlendirme sistemi, nöbet ücretlerinin zamlanması, belli bölgelerde mecburi hizmet yapan doktorlara yönelik askerlik hizmeti muafiyeti, sonraki nesiller üstüne yeterince düşmediği için havada kalan ama kanunen hala yürürlükte olan nöbet sonrası izin hakkı ve daha buraya yazamadığım birçok konu işte bu çalışmaların ürünüydü.

Kısacası kelleyi koltuğa almış ve başarmıştık.

O günden bugüne kadar geçen sürede ise hekimlik ne yazık ki hep geri, birçok meslektaşımız ise cinayetlere kurban gitti. Bu ülkenin doktorları tarafından anadoludan silinen salgın hastalıklar tekrar baş gösterdi, yabancı hekim getirilmek suretiyle cumhuriyet kazanımları birer birer silinmeye çalışıldı. Tabipler Birliği’nden Türk adı çıkarılmaya, hekimlik ise ikinci sınıf bir ünvan olmaya mahkum edildi.

Belki çoğumuz sorumluluğu sistemi yönetenlerin üzerine atmayı tercih edip susmayı seçtik ama aslında etkin muhalefet edemeyen tabip odaları ve merkez tabipler birliği yönetimleri işte bu sorunun temelini oluşturdu.

Çanakkale’de organik domates yetiştirmesi gerekenler, İstanbul Tabip Odası’na başkanlık yapınca, Sağlık Bakanlığı da hazırladığı hormonlu cacığa salatalık gibi bizleri doğramaktan çekinmedi.

Ses çıkarmaya çıkarmaya da, yavaşça ısıtılan kurbağa misali sonumuzun gelmesini bekler olduk.

Hiç kimse kusura bakmasın;

Türkiye’nin en parlak beyin gücü ve Cumhuriyet’in kurucu unsurları olan hekimler işte bu noktada hiç kimsenin oyuncağı değildir ve olmamalıdır da!

Bugün geldiğimiz noktada bir kez daha haykırıyorum:

Korkmayın!

Önce kendimizi, sonra hekimliğin içine düştüğü bu durumu ve en nihayetinde de dört bir tarafı türlü şer odaklarıyla çevrelenen bu güzel yurdumuzu kurtarabiliriz.

Bazen bazı değişimler küçük bir adımla başlar ama sonuçları büyük olur.

İşte bu inanç ve azimle; gençliğimden aldığım enerjiyi, geçmişte edindiğim başarılı tecrübelerle birleştirmeye ve hekimlerin makus talihini yenmeye karar verdim.

Bu vesiliyle İstanbul Tabip Odası yönetimine Cumhuriyetçi Hekimler Grubu’ndan aday olduğumu açıklar;

Hekimlik onurunu kurtarmak ve onu hak ettiği noktaya taşımak için bir dakika bile geri durmayacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.

Gelin 15 Nisan 2018 Pazar günü;

Değişime, yeniliğe ve güzel geleceğe bir oy da siz verin!

Çünkü Sen Hekimsin, Değerlisin…

Neden İstanbul Tabip Odası Yönetimine Aday Oldum

Uzm. Dr. Özgür NİFLİOĞLU

İstanbul Tabip Odası

Cumhuriyetçi Hekimler Grubu

Yönetim Kurulu Adayı

facebook.com/ozgurniflioglu

twitter.com/ozgurniflioglu

Instagram.com/uzm.dr.ozgurniflioglu

Özgeçmişi

İzmir Konak Anadolu Lisesi’ni Okul Birincisi olarak derece ile bitirdi…

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nde okudu ve Ege Tıp’ı derece ile bitirdi…

Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü‘nü kazandı…

Türkiye’de bir eğitim ve araştırma hastanesinde seçimle göreve gelen ilk asistan temsilcisi oldu ilerleyen süreçte tüm Türkiye’deki asistan hekimlerin temsilciliğini yaptı.

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanlığını aldı…

İngilizce (çok iyi derecede) ve Almanca bilen Dr. Niflioğlu, doğduğu hastane olan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 3. İç Hastalıkları Servisi’nde görev yaptı ardından 2013 – 2015 yılları arasında Aydın Çine Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği’nde Dahiliye Uzmanlığını sürdürdü.

Yüz binlerce genci ve milyonu aşan ailelerini Bedelli Askerlik Derneği çatısı altında birleştirerek tüm siyasi partilerin ittifakı ile yeni bir bedelli askerlik yasasının çıkmasına öncülük etti. Bu süreçte yeni nesil teknolojik imkanları sivil toplumun gücüyle birleştiren Niflioğlu’nun gerçekleştirdiği çalışmalar Hükümet ve Muhalefet tarafından takdirle karşılandı ve dünyanın önde gelen basın kuruluşlarının dikkatini çekti.

2013 – 2014 döneminde Türkiye’nin en iyi sağlık sitesi seçilen Hekimlerin Sosyal Medya Platformu www.asistanhekim.org ‘un editörlüğünü,

2015 – 2017 yılları arasında da Hekim Hareketi Derneği Başkanlığı’nı yürüten Dr. Niflioğlu,

Sosyal medya ve bilişim teknolojileri uzmanı olarak seminerler vermekte ve İstanbul Kadıköy’de merkez ofisi bulunan Obezite Atölyesi’nde öncelikle obezite – diyabet alanlarında sağlık danışmanlığı hizmeti sunmaktadır.

Yer aldığı organizasyonlar 

2001 – 2006 : Ege Bilimsel Araştırmalar Topluluğu (EBAT)

2003 – 2004 : IFMSA International Federation of Medical Students’ Association

TURKMSIC Türk Tıp Öğrencileri Birliği Mülteci ve Barış Kolu Türkiye Direktörlüğü

2007 – 2009 : İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Arkeoloji ve Tarih Topluluğu

2009 –  2013 : Türk İç Hastalıkları Derneği Genç Dahiliyeciler Çalışma Grubu Üyesi

2010 –  2014 : İzmir Tabip Odası Üyesi

2010 –  2014 : Türk Toraks Derneği Üyesi

2011 –  2012 : İzmir Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu Kurucu Üyesi

2011 –  2012 : İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Asistan Hekim Temsilcisi (Seçimle)

2011 –  2012 : Uzmanlık Dernekleri Eş Güdüm Kurulu, Asistan ve Genç Uzman Hekim Çalışma Grubu, Kurucu Yürütme Kurulu Üyeliği ve II.Başkanlığı (Seçimle)

2012 – 2013 : Hekimler Derneği Genel Sekreteri

2014 – 2015 : Bedelli Askerlik Derneği Başkanı (Dernek çalışmaları neticesinde yeni bedelli askerlik kanunu çıkmasıyla birlikte faaliyetler başarıyla tamamlandı)

2015 – 2017 : Hekim Hareketi Derneği Başkanı

2016 – : İstanbul Tabip Odası Üyesi

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Geçiniyor muyuz? Geçiriyorlar mı?

Geçiniyor muyuz? Geçiriyorlar mı?

Köprüden geçersin,

geçirirler;

Tünelden geçersin,

geçirirler;

Benzin alırsın,

geçirirler;

Markete girersin,

geçirirler;

Kısacası bir geçirmedir,

Geçer gider…

Mesele kimin geçirdiği değil,

Neden geçirildiğidir?

Dünyanın en pahalı etini yiyor;

Dünyanın en pahalı benzinini kullanıyor,

Dünyanın en güzel coğrafyasında yetişen sebze meyveyi,

Dünyanın en kuzey ülkelerine peşkeş çekiyor,

Ve çocuklarımız yeterince beslenemediği için;

Dünyanın hepsinden geri kalıyoruz!

x x x

Bu kadar geçirilirken,

Geçinilebilen ülkeye Türkiye denir.

Gitsek,

Dünya ile hiçbir bağlantısı olmayan süper lüks sitede yaşasak,

Bu kadar geçiremezlerdi herhalde…

x x x

Lakin yolları bal,

Denizi balık,

Parası pul olan bir halka,

Bir de Motorlu Taşıtlar Vergisi geçirdiler ki,

Sormayın!

Yakında ona da alışır,

Gül gibi geçinir gideriz,

Tasalanmayın!