Ay: Ocak 2012
Düşünmesi bile çok fena (!)
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun (USGS) araştırmasına göre, İzmir’de en az 7 şiddetinde bir deprem olması kaçınılmazmış. Allah korusun, umarız olmaz; ama ya olursa? Hazır mıyız? İzmir depremler şehri. İzmir tarihi depremlerle yazılmış. Depremler sebebiyle, şehir bir oraya bir buraya taşınmış. Korkunun ecele faydası yok. Ancak ecel korkusundan faydalanıp, neden önlem almıyoruz? *** Şimdi sesli düşünelim:…
Hastanelerde hep kötü şeyler olmaz
Nöbetçiyim. Halen daha ve hatta bu satırları yazarken bile. Kötü bir olay yaşadık az önce. Morga indik, ölen bir hastanın öldüğünü “tekrar” tespit ettik. Bizden istediler yakınları, akıllarında şüphe kalmasın diye. Ölüm sekiz derece, dışarısı yirmi bir. İçerisi soğuk, dışarısı yağmurlu… Kötü şeyler bunlar, boşverelim. *** Dedim ya, hastanelerde hep kötü şeyler olmaz diye. Nöbetçi…
O şehir ağladı
Yağmurlu havalarda daha çok seviyorum bu şehri. Yollarda biriken sulara, çamurdan “rezil” olan ayakkabılara, zaman zaman taşan derelere, felç olan trafiğe rağmen seviyorum. O, bir sevdadır demişler, boşuna dememişler. Böyle zamanlarda, hüznünü ve yalnızlığını, üzerimize gözyaşı olarak döküyor sanki. Son on yıldır, doğru dürüst taş üstüne taş konmayan bir şehirden, şehrimizden bahsediyorum: İzmir. *** Öyleki,…
Çaycı Cuma’nın hakkını yemeyin…
Geçen hafta içi bir asistan hekim arkadaşım aradı. Zihni sinir projelerle, hafiye şerafettin rolü oynamaya kalkanlar için belirtiyorum: Bu arkadaşım orta Anadolu’da yer alan bir üniversitede asistan.
Eğer bu videoyu izlemezseniz çok şey kaybedersiniz…
Eğer bir hekim olarak izlemezseniz gerçekten ama gerçekten çok şey kaçırmış olacaksınız.