Kategoriler
Köşe Yazılarım

Ben Mehmet, Sen Mehmet, O Mehmet… Alın size üç Mehmet!

Çok kısa bir yazı olacak bundan emin olun.

Üç maymunu bilirsiniz;

biri görmedim der,

biri duymadım der,

biri bilmiyorum der…

Maymunlara bakan ise “hadi oradan” der.
Samimiyetin kaybedilmemesi gereken ciddi günler yaşıyoruz.
Klasik söylemlerin bir tarafa bırakılmasının zorunlu olduğu, duygusal dönemlerden geçiyoruz.
Üzülüyoruz, ağlıyoruz ve gerçekten çok “acıyoruz”.
Kimin üzüldüğü, ağladığı veya acıdığı değil mesele.
Mesele kazananı olmayan bir yola girme tehlikesinde!
Ve bir ihtimal daha var;
O da “sevmek” ya da birbirimizi “sevebilmek” neden olmasın?
Eğer birileri bir şeyler söyler, birileri işine geldiği gibi dinler, birileri de bir şeyleri görmezden gelirse…
Yazık olur tüm annelerin yüreğine!
Yazık olur Mehmetlere!
90’ların filmi sil baştan olmasın!
Hatıraları yüreğimizde kalanların; kemikleri sızlamasın, sızlatılmasın!
Çözüm mü dediniz?
Vallahi billahi bilmiyorum!


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir