Kategoriler
Köşe Yazılarım

Ben Hekimim

Ben hekimim!

Ben bu ülkede,

üç beş çapulcu suratıma tekme atsın,

Döner bıçağıyla canımı alsın diye okumadım!

Ben dünya insanlarına şifa dağıtmak için okudum!

Ben hayatı daha güzel ve değerli kılmak için okudum!

Ben ekmek paramı,

Bu meslekten kazanmak için okudum!

Eğer bu devlet,

Türkiye’nin en pırıl pırıl beyinlerine,

Ya da sağlıklı geleceğine,

Sahip çıkacak yeterlilikte değilse,

Bir yıldır sağlıkta şiddete karşı,

muhattapları ile değil de,

iş bilmezlerle iş bitirmeye çalışıyorsa,

Sırça saraylardan,

poliklinik odalarına inmeyi başaramadıysa,

Doktoruna üç kuruş para vermeyi çok görüyorsa,

Ve dağıttığı parayı adaletsiz dağıtıyorsa,

Üzülerek yazıyorum,

Sistem fiilen işlevini yitirmiştir!

Ya bu ülkenin evlatlarına sahip çıkarsınız!

Ya da daha iyi sahip çıkacaklara yol açarsınız!

Karar sizin!


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Hekimler Paracı mı?

Peki dünya yuvarlık mı? 

Safra taşı karşılığı kömür alan doktor var mı? 

Beyin cerrahlarına kelle paça çorba ücretsiz mi? 

Başka sorunuz varsa, lütfen bana yazın. 

ama şunu unutmayın, 

dünya parayla dönüyor.

Bu gerçek. 

Hayat kadınları bile para için çalışıyor. 

Ev alırken doktor olduğunuzu duyan, 

sanki inadına kazık atıyor! 

O halde, doktorun para kazanması, 

neden insanlara batıyor? 

x x x 

Türkiye’de şöyle bir algı var;

“Başka şansımız yoktu, doktora para vermek zorunda kaldık”

Peki sizi ipten döndüren avukata para vermenin nesi farklı? 

Evdeki musluk patlayınca akmasını mı seyrediyorsunuz, 

yoksa parası ile tamirci mi çağırıyorsunuz? 

Ben artık şuna inanıyorum: 

Sağlığın da bir bedeli olmalı,

Ve bu bedeli, doktor sonuna kadar almalı, 

Çünkü bedeli olmayan işin, 

Ne kıymeti de olmuyor. 

x x x 

Ne zaman ki doktorlar, 

Dünyada her şey dahil yaşamaya başlar, 

Yani yemek bedava, 

Su bedava, 

Benzin bedava olur. 

O zaman sağlık hizmeti, 

Bedava olabilir. 

Kapitalist düzende sosyalist mantıkla işleyen sağlık sistemimiz, 

Hekimleri gelir fakiri, 

Ancak dua zengini yapmıştır. 

İşte gelinen son nokta budur.


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Çünkü Zorundasın

Bu satırları tarihe not düşmek için yazıyorum: 

12 Mart 2013 Salı 

Tıp bayramının seneye devriyesini birkaç gün sonra kutlayacağız. 

Bu bayramın nesini kutlayacağız inanın bilmiyorum. 

Ancak genel vaziyet şu şekilde: 

Aile hekimlerine acil servis nöbeti yazılıyor. 

Asistan hekimler, aralıksız otuz üç saat sağlık hizmetinde kullanılıyor. 

İkinci basamak acillerde, uzmanlar kapı nöbeti tutuyor. 

Üçüncü basamak hastanelerde gribal enfeksiyon tedavi ediliyor. 

Öğretim üyelerinin bir kısmı, akademik eğitimi bırakmış; “ünvandan para kazanmanın” peşinde. 

Şiddet tüm sağlık kurumlarında salgın olmuş halde. 

Doktor çocukları “eş durumu” sebebiyle ya anasız ya babasız büyümekte. 

Mecburi hizmet genç doktorların elini kolunu bağlayadursun, 

Tamirci servis ücretinin en az 40 TL olduğu memlekette, 

Doktor hasta başına 1,5 TL gelir elde etmekte. 

Cahiliye devrinde kızlar toprağa canlı canlı gömülürmüş. 

Bu devirde tıp sanatı toprağa gömülüyor. 

Bir gün birileri gelecek ve şunu diyecek: 

Bunlar olurken sen ne yaptın? 

Hiçbir şey! 

O zaman durma devam et, 

Hak ediyorsun. 

Hak ediyoruz. 

Dilsiz şeytanların türediği devirde, 

Haksızlığa susuyoruz.

Biri yiyor, biri bakıyor, 

ama Kıyamet bir türlü kopamıyor…


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Sen Kadınım!

Kadına en erkekçe yazılan şarkıdır aslında…

Bir hüznü, bir ayrılışı anlatır.

Erkeğin kadına aşkıdır notalar…

Ve onsuz her şeyin ne kadar boş olduğunu,

Karizmatik sesiyle söyler Tanju Okan!

Bugün dünya kadınlar günü!

Bizleri her dakika deli eden,

baştan çıkaran ama sabretmeye öğreten,

Anamızın,

Karımızın,

Bacımızın,

Kızımızın,

Günü bugün!

Ben üç kadını hatırlatacağım.

Nevroz Ünlü, Melike Erdem ve Sibel Arslan…

Üçünün de ayrı hikayesi var.

Üçü de kadın hekim.

Nevroz Ünlü,

Karnındaki bebesiyle darp edildi.

Üç çocuk istenen bir dönemde,

baş tacı edilmesi gerekirken;

Yerlerde sürüklendi.

O, Ağrı’da bir kadın hekimdi.

x x x

Melike Erdem.

Acil servis yükünün hunharca sırtına bindirildiği bir günde,

Saatlerce uykusuz kalmanın yarattığı psikoloji,

Onu intihara sürükledi.

O, İstanbul’da bir kadın hekimdi.

x x x

Daha da kötüsü Sibel Arslan’ın başına geldi.

Kendisi patoloji’de asistan hekimdi!

Tıp fakültesinde sevdiği adam,

Hünerli bir cerrah, eşsiz bir eşti.

Ama bir yıl önce “adice” katledildi.

Sibel Arslan, Ersin’in eşi,

Gaziantep’de bir kadın hekimdi.

x x x

Cennet annenin ayağının altında ise,

Şifa dağıtan kadın hekimler,

O cennetin içindedir.

Kadınlar gününüz kutlu olsun!

Siz en iyisine layıksınız!

 

Duygularınızı benimle paylaşın


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Havuz Problemi!

Bir işçi, bir işi, 10 günde bitirebiliyorsa,

İki işçi, bir işi, 5 günde bitirebilir.

x x x

Bir doktor bir günde,

100 hasta bakabiliyorsa,

İki doktor bir günde,

200 hasta bakabilir.

x x x

Amerikan standartlarına göre;

Bir doktor bir günde,

en fazla 20 hasta bakabilir!

Literatürdeki bir araştırmaya göre de;

18 dakika kaliteli sağlık hizmeti için yeterlidir.

x x x

Peki,

Türkiye’deki doktorlar,

Bir sabah ansızın,

Amerikan standartlarında sağlık hizmeti sunmak isterse ne olur?

Havuz problemi olur!

Dibi tıkanan havuz,

itina ile taşar.

Endikasyon dahilinde yapılan bu işi,

SUT bile öder!

Haydi, size hayırlı işler!