Kategoriler
Köşe Yazılarım

Soma: Kanun 151

Bugün cenazemiz vardı;
Çok üzgündüm…
Soma’nın acısı ise,
Tuz biber oldu herşeye;
Gözlerim yaşlı yazıyorum,
Lütfen kusura bakmayın!

Gariptir Türkiye…
Hem de ne garip…

1683’de Viyana’dan topuklayarak kaçan Atalarımız,
Sakarya’nın doğusuna kadar gerilemiş,
Öz vatanında işgal edilmiş haldedir…
13 Eylül 1921’de,
Türkiye’nin kesin zaferi ile sonuçlanan savaş,
Stratejide yeni bir dönem açmış,
Hatt-ı müdafaa’dan,
Sath-ı müdafaa’ya geçilmiş,
Ve vatanın her bir metrekaresi kutsal addetilmiştir.

İşte böylesine bir kaosun içinde,
Mustafa Kemal’in emriyle,
10 Eylül 1921’de,
151 sayılı kanun çıkarılmış,
Başta Ereğli madencileri olmak üzere,
Tüm maden işçilerinin haklarına ilişkin düzenlemeye gidilmiştir.

Madendeki işçilerin eğitim göreceği mektepten,
Namaz kılacağı Camii’ye kadar pek çok nokta düşünülmüş,
Günde sekiz saatten fazla mesai ise kati suretle yasaklanmıştır.

Kayıplarla beraber kırk bin vatandaşımızı yitirdiğimiz bir dönemde,
Üç beş(!) işçi için yapılan bu düzenleme,
Oldukça manidardır…

Ne denir:
Savaşırken bile her şeyi düşünen bir Lider’den;
Büyüyen bir Türkiye’ye(!)

Acımız çok büyük,
Acımız çok taze;
Başımız sağolsun,
Ama artık aklımızı başımıza devşirelim!
Ve ne olur;
Hiç yoluna ölümlerle,
Kahrolmayalım!


Uz.Dr. Özgür NİFLİOĞLU
Hekimlerin Sosyal Medya Platformu
asistanhekim.org Kurucusu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir