Kategoriler
Köşe Yazılarım

Bir Savaş Hikayesi : Misurata

Kızıl çöl kumunda ilerlediğini düşün. Sırtını sahra çölüne çevirmiş, akdenizin berrak sularında hayallere dalmışsın, 20 yaşındasın; hayallerin, umutların ve henüz sahip olamadığın araban…Sağ avucunu açıyorsun, içerisinde sen de on, ben diyeyim on beş santimlik bir zeytin dalı…

Bir ses geliyor uzaktan neler oluyor diye bakıyorsun, anlamıyorsun, bir acı ve bir jet sesi…

Vuruldun…

Tuttuğun zeytin dalı büyüklüğünde bir uçaksavar mermisi, sağ yanından giriyor, sol yanından çıkıyor… Omuriliğin paramparça, belden aşağın tutmuyor…

Salim diyor biri kulağına, iyi olacaksın Türkiye’ye gidiyoruz…

***

Onu ilk gördüğümde kurşun yaraları iyileşen ama hayata karşı gönül yarası gelişen bir genci buldum karşımda…

Alt bezi ve sondaya mahkum kalan, bacakları tutmayan, sağdan sola dönemeyen, sırtında kocaman bası yarısı gelişen bir genç…

Suçu neydi? Hiç…

Hak etti mi? Hayır…

İçim acıyor, sessiz kalıyorum…

Şu aralar sırtındaki yarayı tedavi etmeye çalışıyorum. Ağabeyi, olmayan Türkçesi ile, ben ise olmayan Arapçam ile çok güzel anlaşıyoruz. Doktor diyor, iyi.

Bakıyorum da hekimliğin dili yok ve Libya halen daha bizden bir parça; Osmanlı’nın kayıp hayaleti geziyor oralarda bir yerlerde… Salim’in el bileğinde siyah zeminde ay ve yıldız dikkatimi çekiyor…

Dünya Libya’lıları bize emanet etti, o kadar güveniyor hekimliğimize, Salim’in yarası da gün geçtikçe iyileşiyor…

Belki yürüyemeyecek… ama o, hekim mehmedin onunla kardeşi gibi ilgilendiğini hep hatırlayacak…


Kategoriler
Köşe Yazılarım

Arap Baharı, Avrupa’da Sonbahar…

Gün olur devran döner demiş eskiler. Rüzgar eken Avrupa devletleri, fırtınayı biçmeye başladılar bile. Yıllarca bizleri aşağılayan, öteleyen ve hor gören Avrupalılar kendi dertlerine düşmüş durumdalar. Yunanistan ekonomisinin çöküşü, kıta Avrupa’sında ciddi bir salgın başlatacak gibi duruyor. Her ne kadar son bir, bir buçuk yıldır Almanya güdümlü Avrupa Merkez Bankası bu gidişatı durdurmaya çalışsa da, ufukta herhangi bir başarı, şimdilik ön görülmüyor.

Gelişen teknoloji, bireyler arasında artan iletişim olanakları ve paranın hızlı transferi çok yakında yeni bir dönemin başlangıcının da fitilini ateşleyecek. Tarih eskisinden hızlı tekerrür edecek. Dönüşüm ve değişim her ne kadar sancılı olsa da kazanan bir ülke olacak: Türkiye.

1699 yılındaki Karlofça anlaşmasından bu yana, süregelen toprak kayıpları sonucunda küçülmemizin getirdiği ulusal statükocu anlayış, Türkiye’nin toplumsal dinamizmini derinden etkilemiş; idarecileri atılım yapmaktan korkan, ecnebileri yücelten politikalar izlemeye yöneltmiştir. Bu durum, en iyi son 30 yılda katıldığımız Eurovision şarkı yarışmaları ve Avrupa şampiyonalarında tahlil edilebilir. Toplumsal özgüven yeniden kazanıldığında ise elde edilen başarılar açıkça ortadadır.

Ancak Türkiye olarak yapmamız gereken resmi sınırların statükosu içerisinde kendimizi hapsetmemektir. Türkiye artık batı sınırının Edirne, doğu sınırının ise Hakkari olduğu alelade bir ülke değildir.  Anadolu, Saraybosna’dan Kerkük’e kadar uzanan doğal kültürel bir mirasın yegane sahibi ve birleştiricisidir. Sahip olduğumuz değerleri yerinde ve etkili bir şekilde kullanmak, kurulan yeni dünya düzeninde bizleri ummadığımız yerlere getirebilir. Kuzey Afrika’da başlayan “bahar’ın”, Avrupa’da “sonbahar’a”; Türkiye’de ise “yaz’a” döneceği günler emin olun çok yakındır.


Kategoriler
Köşe Yazılarım

O idam neden oldu?

“Dü İbrahimi Amed bedeyr-i cihan

Yeki put şiken şüt, yeki put nişan”

FİGANİ

Geçtiğimiz dönem televizyonları kasıp kavuran Muhteşem Yüzyıl dizisi, yeni döneme bu sözlerle giriş yapacak ve tahminime göre Türk Halkı’nın tarihe olan ilgisini bir nebze daha arttıracak. Konumuz tabi ki de bu dizi değil. Konumuz Pargalı İbrahim…

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Tarihi Muayanehane Bulundu

Antik muayenehane bulundu. Hatay’ın Erzin İlçesinde yer alan İssos Antik Kenti’nde hastalara girişim yapılan iş yerleri bulundu. Kulak operasyonu yapıldığı düşünülen işyerlerinin geç Roma dönemine ait olduğu düşünülüyor. Aynı döneme ait kulak temizleme aletleri ve tıbbi aletlerin de bulunduğu alanda çalışmalar devam ediyor.

Kategoriler
Köşe Yazılarım

Yeter Artık! Tüm Hekimlere İthafen…

Bu satırları bugüne kadar hiç muayenehanesi olmamış, yüksek ihtimalle önümüzdeki dönemde de olmayacak bir hekim olarak yazıyorum. Aslına bakarsanız ne tam gün’ü hazırlayanlar ne de tam gün’e karşı çıkanlar ilgilendiriyor bizleri. Çünkü bizlerin yıllık geliri, %1’lik “elitist” hekim grubunun birkaç günde oralarda kazandığı ya da kazanacağı paraya denk düşmüyor. Gördüğümüz şiddete merhem olmuyor. Performans sisteminin mengenelerini biraz olsun rahatlatmıyor. Eş durumundan ayrı kalan ailelerin birlikteliğini sağlamıyor. Kısacası dedim ya, bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Üniversiteye göstermelik 2 saat uğrayıp, eğitim verdiğini iddia eden sözde “öğretim görevlilerinin” ya da bir kısım uzmanın rant kavgasından başka bir şey değil tüm bu sözü edilenler. Belki de sorsanız asistanları mutlu bile olacaklar tam günün çıktığına. Neden mi? Muayenehanede para veren “özel” hastaların özel kattaki soğuk sütü şikayet etmelerinden bıktılar. Dahası sütün ısıtılması talimatını gecenin on birinde cep telefonlarından aranarak almaktan kurtulacaklar…

Tam gün için bunca yaygara koparılacağına; gelin hekimliğin itibarını kurtarmak için yaygara koparalım. Gelin 80’li yıllarda, işini bilen memur hekimlerin hastaları hunharca muayanehanelerine davet etmesinin yarattığı o kötü imajı yıkmak için yaygara koparalım. Gelin hekime şiddet için yaygara koparalım. Gelin insanca ücret ve aile birlikleri için yaygara koparalım. Gelin mecburi hizmete tek başına gönderilen bizler için bir şeyler yapalım. Gittiğimizde neden düzgün lojmanlarımız yok, neden teçhizatımız eksik, neden sosyokültürel yaşamımız yok ediliyor bunları sorgulayalım.

Ben razıyım, eminim bu yazıyı okuyan binlerce hekim arkadaşım da razı; hekimliğin onuru geri verilsin, hekimler şiddete uğramasın ve düzgün maaş alsın… Tam gün tartışmasında benim “hekim” adım tıp etiğinden bihaber “elitislerin” ağzına sakız olmasın.

www.asistanhekim.org ‘a gönderilen bir yazı 

Tam Gün Yasası ile ilgili haberimize ulaşmak için tıklayın

Kaynak : www.asistanhekim.org